5 Ocak 2010 Salı

Zerafet ile Seksiliği Birleştirebilen Kadınlar

Bir kadın seksi giyinirken diğer kadın neden seksi giyinmez? üstelik aynı bedene ve aynı sosyokültürel ortama sahip oldukları halde?

ikisi de şık giyiniyor ama birinde seksapalite var, diğerinde yok

topuklu ayakkabı giyemiyor ezik yapı..

yeteri kadar gelişmemiş kişilik, o bakışlarla mücadele etme yetisi yok

toplumun tavırlarına karşı dik durabilecek kadar kendine güveni yok

kadınlığından korkuyor ve utanıyor..

Sorsanız kadınlara “ne kadar rahatsız sen biliyor musun onlarla yürümesi ne kadar zor, ayaklar nasıl acıyor” falan derler

ama esas mesele o değildir…


“Düğünde bütün gece ayakta dolanmak, göbek atmak ve hatta ve hattaaaaa

halay çekmek elbet günlük yaşamdan 10 kat daha zor ve acı vericidir.

hal böyleyken . o topuklularla şöyle böyle diye zırlayan kadınlar

yine topuklularla ceylan gibi seke seke halay çeker göbek atar düğünlerde

düğüne giderken ayaklarını evde mi bırakıyorlar sanki?


yoksa hislerini mi evde bırakıyorlar

hayır hayır bence kendilerine olan saygıları gereği düğünlerde topuklu

giyiyorlar ,işe gelirken sokağa çıkarken ise topuklu ayakkabılarla birlikte saygılarını da evde bırakıyorlar. onun için size sesleniyorum ey kadınlar “siz yine bir düğün bekleyin saygınızı da yanınıza almak için “

ben sadece bi çerçeve vermeye çalıştım olayın felsefesi ile ilgili

yoksa 180 boyunda bir kadının topuklu giymemesinin sebebi elbet saygı değildir.145 boyundakinin de her gün topuklu giymesi kendine saygısından değildir.

Fakat genel olan bişey var.. topuklu ile dişi olursun, dikkat çekersin

diğer kadınlar senin üstüne gelir. Bütün bunlarla mücadele edebilmek yüksek karakter göstergesidir.

Geçenlerde bir olaya tanık oldum.Bir kız seksi giyiniyor. Bi sürü kız var ama dikkati direk o çekiyor. Sonra o kızın konuşmasına kulak misafiri oluyoruz.

Hanım kızımızın üstüne gelmişler ve o bütün heyecanı ile cevabını anlatıyor "vücuduna güvenen varsa giyinsin benim gibi" dedim diyor.

Aslında ondan çok daha güzel vücutlular var ama sadece bu kız erkeklerin o ilgisini taşıyabiliyor diğerleri ise erkeklerin o kadınla ilgilenmesinden büyük bir rahatsızlık duyuyor. onun için sataşıyorlar. Yıpratmak istiyorlar kendi ezikliklerini örtmek için..garip bir paradoks bu aslında ve bu olay erkekler içinde geçerlidir.

Aynı şekilde parlak kravatlar, jöleli saçlar ilginç aksesuarlar takan bir adama diğerleri hemen saldırır ve bununla mücadele edebilecek gücü bulan ALFA ERKEĞİ direnir..

Şimdi dönelim ve konumuzu tekrar düğünle bağlayalım.

Düğünde mücadele yok,eleştiri yok, kendini ispata gerek yok çünkü orası düğün.

Bi kadına saçını yaptırdı diye laf edilmez

Bi kadına parlak elbise giydi diye de laf edilmez, kokoş denmez

kimse topuklu ayakkabısına da, mini eteğine de , dekoltesine de , abartılı takılarına da ve hatta gerdanına sürdüğü simlere de laf etmez.

Dertsiz tasasız şık olabilme imkanı tanır kadına düğünler.

En kendine güvenmeyen bile gönlünce süslenir.

ne de olsa o süsü ve seksapaliteyi savunmak zorunda değildir

o zaman güçlü bir kişiliğe de sahip olmasına da gerek yoktur

İşte bundan dolayı kendine güvenen kadın seksidir. Seksi olabilme durumu ile mücadele edebilecek kadar kişiliği gelişmiştir. Diğer ezik kadınlarsa kot ve botla gezip beyaz atlı prensini bekleyen kadının zavallsıdırç

JOKER derki….

Ey kadın avcıları..

Ey alfa erkekleri

Ey pualar

Ey kadınların sevdiği adam olmayı bilen kadın uzmanları

Seksi olamayan kadınları yanınızda taşımayın

Mini etek giyemeyen kadından hayır mı gelir ya da bir topuklu ile tık tık tık süzülemeyen, hınzır hınzır gülümseyemeyen , halka küpeler takamayan, diz hizasında bir eteğin altına file çorap giyemeyen kadından hayır mı gelir.

felsefe olarak diyorum düğünde 100 birim süslenen kadın normal hayatta 12 birim 13 birim bu nedir yani. Bu nedir ??

Kendine saygısı olan, kişiliği sağlam; düğünde 100 ise hayatta da 65 lik olabilen kadın istiyoruz..

Seksi olamayan kadınlara kadınım demeyin. Zerafet ile seksiliği birleştirebilen kadınları arayın. Diğerleri ile eğlenin arkadaş olun ama

KADINIM DEMEYİN…

JoKeR – 1 Nisan 2009

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder